Uzaylılar - yecüc mecüc ve zulkarnain

- Zülkarneyn nin üç yolculuğu vardır. en önemli ayrtıntı yani yecüc mecüc meselesi son seyahati ile ilgilidir. Türkçe çeviri şöyle geçer, anlam olarak tam söylüyorum ama yanlış çevirirsem düzeltirsiniz:



- Biz ona bi sebep verdik (sebep Arapçada kaynak konu anlamında değilde, izlenecek yol anlamında kullanır, en yakın anlamı budur) O da (Zülkarneyn de) bu sebebi izleyerek güneşin battığı yere (*) karabalçıklı bi göze gitti. orda bi kavimle karşılaştı, konuşmakta dahi güçlük çekiyorlardı, üzerlerinde bi örtü (*) dahi yoktu. Ve dediler; şu yecüc mecüc kavmi bizim burda bozgunculuk yapıyor, onlarla bizim aramıza bi sed çekmen karşılığında sana vergi verelim mi? (sed arapçada bizim türkçe anlamına benzer nitelikte, engel olarak tanımlanıyor)




Zülkarneyn'de ; "Allah'ın bana verdiği yetki sizin vereceğiniz vergiden daha üstündür" dedi ve madenlerinden getirmesini söyledi. eritip iki duvar arası eşit olduğunda körüklemelerini söyledi. iki duvar eşit olunca körüklendi ve zülkarneynle yecüc mecüc arasına sed çekildi. Zülkarneyn; " Bu sed Allah'ın izniyle çekilmiştir, yine onun izniyle kıyamete yakın yıkılacaktır" dedi



Şimdi İskender Türenin özetini çevirebildiğim ve hatırlayabildiğim kadarıyla çevirmek istiyorum, daha ayrıntılı ve doğru olarak Zülkarneyn kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ederim. özetle açıklaması şu şekilde;



- Biz ona izlemesi için ( seyahat için Hz.Peygambere verilen burak isimli araç gibi birşeyde kastediliyo olabilir) bir yol verdik, zülkarneynde o yolu izlyerek güneşin battığı yere gitti.



* Güneşin battığı yerden kastını düşünmek gerekir, batıya göre güneşin battığı fikri üzerinde yazıyı okuyanların düşünmesini istiyorum. burda açıklaması zor ve uzun bi yorum olur. güneşin battığı yer tasviri daha mantıklı olarak kitapta araştırmaya dayalı olarak "Bizim güneş sisteminin solar apekste doğduğu solar antapeks yörüngesine gittiği ve burda bulunan bi karadelik olarak" yorumlanıyo.



devam edelim, Zülkarneyn ona verilen izlenecek yolla güneşin battığı yere solar antapeks veya kastı olan uzayda bi yörüngeye doğru yol alıyor ve devamında Kuran da bahsi geçtiği üzere;



- karabalçıklı bi göze gitti. (karadelik kastedilmesi muhtemeldir)



- orda bi kavimle karşılaştı, adeta konuşmayı bilmiyorlardı (*) üzerlerinde bi örtü dahi yoktu ( İskender Türe örtü için elbise değilde çok güzel bi yaklaşım serglemiş şöyle ki; geçmiş ayetlerde insanlar ve dünya hakkında; "Biz geceyi onların üzerine bi örtü olarak örtmüşüzdür" ifadesi yer almakta, yani üzerlerinde bi örtü dahi yoktu derken, o kavmin bulunduğu yerde gece (örtü) yok anlamı kastediliyor. Sonuç olarak, saldırıya uğrayan kavim 2 güneşli olabilir yada daha değişik bir şekilde gecenin olmadığı bi yer, en yakın ihtimal 2 güneşe sahip, yani aradığımız şey güneşin battığı yerde karabalçıklı bi gözde solar antapekste 2 gezegenli -saldırıya uğrayan ve yecüc mecüc gezegeni- ve iki güneşli bi yer - bulutsu [nebula]



- ve dediler (zülkarneyn'e) şu yecüc-mecüc bizim bizim burda bozgunculuk yapıyor, onlarla bizim aramıza bi sed (engel) çekmen karşılığında sana vergi (değerli kıymetli, eşya,para) verelim mi? Zülkarneyn'de Allah ın bana verdiği yetki sizin vereceğiniz vergiden üstündür dedi. (Zülkarneyn'e değerli bir şeyler vermek istiyorlar karşılığında, ve zülkarneynde -burası önemli, Allah 'ın bana verdiği yetki diyo, yani Allah'ın sevgili bi kulu, yetki sahibi, veya peygamber, peygamber olup olmadığı Kuran'da net bir şekilde geçmiyor)



- Madenlerinizi getirin ve eritin iki duvar eşit olunca körükleyin ( madenleri eriterek bi gaz tabakası veya benzeri bir şey elde ediyor, iki duvar ibaresi ise iki gezegenin arası eşit olunca, tam kapanınca anlamına gelebilir)



- ve iki duvar eşit olunca zülkarneyn dedi; bu sed (engel) Allah'ın izniyle kurulmuştur, ve kıyamete yakın Allah'ın izniyle yıkılacaktır. (kıyamet alameti olabilir, ayrıca yecüc mecücden bozguncu olduğu bilinerek, kıyamete yakın insanlar için; "Onlar dağlardan akın akın gelirde haberiniz olmaz" deniyor.)



Sonuç şöyle yorumlanabilir :



Zülkarneyn ona verilen bir araçla veya izlenecek yolla, solar antapeks yörüngesinde (güneşin battığı yerde) karabalçıklı gözde (karadelik yakınlarında) biz kavimle karşılaşıyo, gecenin olmadığı ve ordaki uygarlığın konuşmada güçlük çekmesinden dolayı geri bi medeniyetle karşılaşıyo, vergi talebine karşı, verginiz önemli değil Allah'ın bana verdiği yetki daha üstündür diyo, madenlerini getirmelerini söylüyo eritip saldırgan yecüc-mecüc kavminin gezegenine bi engel çekiyor, bir tür güç alanı - kalkan. kıyamete yakın bu seddin düşeceği yecüc-mecüc ün serbest kalacağı söyleniyo. "dağlardan akın akın gelirlerde haberiniz olmaz" sözü de düşündürücü. kıyamet alameti olarak yorumlamak yanlış olmaz.



Şahsi görüşüm bu uyarlık dünya dışı yaşam formlarından bir örnek, ve saldırgan. kıyamet alameti olarakta gösterilebilir.



Not: Dünyada şimdiye kadar böyle bir sed bulunmadı; çin seddini kastedersek, Türkler yecüc-mecüc, çin kralı zülkarneyn oluyo. çok çürük bi yorum olur.

18 Temmuz 2011 Pazartesi zaman: 12:25

0 Comments to "Uzaylılar - yecüc mecüc ve zulkarnain"

Yorum Gönder